12 Ağustos 2014 Salı

Gerçek Aşk Hikayesi-Willow Aster

                


Sparrow Fisher dönüşüm geçiriyordu. Artık demode kıyafetlerini ve ideallerini bırakıp nihayet özgürlüğünü kuşanmaya başlamıştı.

New Yorka taşınmasından hemen önce Sparrow, sahnede ilk gördüğü günden beri rüyalarına giren müzisyen Ian Sterling ile tanışır. Aralarındaki çekim daha ilk dakikada kendini gösterir ama ilişkileri o kadar da basit değildir.

Beş yıllık bir zaman diliminde Sparrow ve Ian birbirlerine olur olmadık yerlerde rastlarlar. Sparrowun her defasında ona gerçekten güvenip güvenemeyeceğine, Ianın da ona karşı aynı hisleri besleyip beslemediğine ve en önemlisi aşkın her şeye yetip yetmeyeceğine karar vermesi gerekir.

Gerçek Aşk Hikâyesi, bir ilişkideki inişleri ve çıkışları - mutluluk, acı, endişe ve aşkın her şeyin üstesinden gelip gelemeyeceğini anlatan elinizden bırakamayacağınız sürükleyici bir hikâye.






Kitabın Adı : Gerçek Aşk Hikayesi

Yazarın Adı : Willow Aster
Sayfa Sayısı: 368
Yayınevi : Aspendos Yayıncılık




Bu kitabı Aspendos duyurusunu ilk yaptığından beri çok bekledim. Hatta ingilizcesini indirdim göz atayım dedim, sonra dedim heyecanı kaçmasın mis gibi Türkçe okuyayım. Kitap çıktı gittim aldım. Sonuç: bana göre hayal kırıklığı.

Kitabın ana karakterleri Ian ve Sparrow (ismi çok güzel ama :D) tesadüfen Sparrow'un ailesinin aile dostları olan Jeff ve Laila ile birlikte çıktıkları öğle yemeğinde tanışıyorlar. O zaman yanlarında Sparrow'un erkek arkadaşı Michael var hatta. O yemekten önce Michael ile ilgili bir sorunu olmayan Sparrow, Ian ile tanışınca dengeler tersine dönüyor.


Başlarda bir türlü bir ilişkiye başlayamayan ikili sonrasında Ian'ın gezgin bir müzisyen olması nedeniyle uzak mesafe ilişkisi yaşamaya başlıyorlar. Herşey güllük gülistanlık dediğimizde Ian'ın yaptığı hata nedeniyle Sparrow ilişkilerini bitiriyor ve ikisi için de üzücü zamanlar başlıyor. Bu kısımların detaylarını kitaptan okursunuz artık detay vermiyorum.

Karakterler üzerinden gitmek istiyorum biraz. Sparrow kitabın başlarında yaşamak istemediği bir olay yaşıyor ve bunun suçu tamamen karşı tarafa atılıyor kitapta. Yazarın bakış açısını çok saçma buldum. Gerçi Sparrow'un ağzından anlatılıyor hikaye onun da etkisi var ama yine de o olay için Sparrow'a tek söyleyebileceğim "Kendin ettin, kendin buldun." olurdu. Ian ile ayrıldıklarında kendini o erkekten öbürüne atan Sparrow'un bu davranışları da benim cidden sinirimi bozdu. Kızda olgunluk namına harbi hiç birşey yok muymuş ya diye çok sık düşündüm. Ian'ın yaptığı yenilir yutulur birşey değil ama Sparrow'da sonrasında çok saçmaladı ama yine de sonuçta bu başına gelen kolay değildi diye düşünüp geçiyoruz. Gelelim Ian'a; bu adam için söyleyebileceğim tek şey başına gelen herşey müstahak. İnsanlar hata yapabilir sonuçta insanız ama aynı hata , hata olduğu bilindiği halde nasıl devamlı yapılır ya diye Ian bize sorgulatıyor cidden. Sonrasında olgunlaştı ama bunu inkar edemem yine de sevemedim Ian'ı ve tabi ki Sparrow'u da. Aslında birbirlerini bulmuşlar ikisi de zerre kadar olgun değil.

Yani kısacası bu kitap karakterler yüzünden acayip hayal kırıklığı oldu benim için. Gerçi kitabın ana teması gerçek bir aşk hikayesi o yüzden iki karakter de bu kadar kusurluydu ama yine de ısınamadım ikisine de. Ayrıca yazar öyle bir yazmış ki Sparrow'un önüne kim çıksa niye bu kıza sarkıyor anlamadım ben ya. Hiç bir erkek buna arkadaşı gözüyle bakamayacak mı yani? Dediğim gibi kitap da sorguladığım çok nokta var. Güzel kısımları da vardı baştan sona rezaletti demiyorum ama karakterler beni o kadar boğdu ki atasım geldi kitabı arada.

Çok boş vaktiniz varsa okunacak bir kitap.

                                                                   PUAN:
                                                                    1,5/5,0

                               


Arada Aspendos orijinal kapak kullanmaya başlasa artık fena olmaz, her kapağı da değiştirip kullanmak zorunda değiller .












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder