33. İstanbul Kitap Fuarı Güncesi

 

Aylardır gün sayarak beklediğimiz fuar 8 kasımda başladı ve bizde tabi ki ayarlayıp kendimizi gittik. Gittiğimizde kardeşim ile elimizde iki tane kitap listesi vardı ve bu listelerin toplamı yaklaşık 50 kitap civarı tutuyordu. Listelerimizdeki kitapların bir kısmını aldık tabi ki. Yayınevlerine göre teker teker yorumlarımı belirteceğim.

• Fuara girdiğimizde ilk olarak Yabancı Yayınevi'nin standına gittik. Aynı zamanda Müptela Yayınları'ndan alacağım kitapları da oradan alma şansı yakaladım. Personeli için söylenebilecek çok fazla birşey yok sadece çok ilgili ve cana yakın olduklarını söyleyebilirim. Tabi ki personelin ne kadar önemli olduğunu orada daha bir anladım, almam gereken kitaplarımı aldım ve gayet mutlu bir müşteri olarak oradan ayrıldım. Kitaplarımı da uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum. 

• Sonrasında Nemesis Kitap'a uğradık. Kendilerinden almak istediğim bir sürü kitap vardı, aldım ve oradan da memnun bir şekilde ayrıldım. Personeli Yabancı Yayınevi kadar olmasa da yine de kibar ve ilgililerdi. İndirimleri de uygundu bence, yeni çıkardıkları kitaplarında çok fazla indirim yoksa da biraz daha eski kitaplarını 5-10 TL gibi fiyatlara alabilme şansı sunmuşlardı.

• Daha sonra Aspendos Yayınları'nın standına uğradık. Aynı şekilde personeli ve indirimleri ile insanları mutlu eden Aspendos'tan alacağım kitaplarımı toplayarak, mutlu mutlu ayrıldım. Yeni çıkan kitaplarında %50 indirim , daha eski kitaplarında daha da fazla indirim uygulayarak bu fuar benim gözdem oldu kendileri.

• Gelelim Martı Yayınları'na, benim Martı Yayınlarından almak istediğim bir tane kitap vardı fakat asıl almak istediğim kitaplar Novella Yayınları'na aitti. Doğal olarak standlarına gittik almak istediğim kitabın baskısının kalmadığını öğrendim. Şimdi arkadaşım İstanbul Kitap Fuarında stand açıyorsun ve en çok satan kitaplarından birinin baskısının kalmadığını söylüyorsun , bu mantıklı değil ya. Kalmadıysa bir şekilde bunu sağlaman lazım fuar sonuçta bu ya. Alacağım başka kitaplarım olduğu halde onları da almadan tamam o zaman diyerek, sadece Martı Yayınları'ndan almak istediğim kitabı aldım ve oradan ayrıldım. Personellerine ve indirimlerine söyleyebilecek sözüm yok. Personelleri kibar ve indirimleri her zaman ki gibi diğer birçok yayınevine göre oldukça iyiydi. Ama bu baskısı kalmadı saçmalığını yapmasalar çok daha iyi olacaklardı.

• Ephesus Yayınları'ndan çıkmasını istediğim kitaplar çok tabi ki ama fuara yetişen yani  daha doğrusu en azından ben gittiğimde elime geçen kitap sayısı bunlardan sıfır. Vefa Enver'in kitabı yetişmemiş o gitti, FMArsal ve Asude'den zaten umudum yoktu ki onlar da doğal olarak elimde patladı. Bir tek Hiçliğin Kıyısında'yı alabildim ki o çıkalı zaten oluyor yani. Ephesus bunu geçen sene mart ayında CNR Expo'da da yaptı ben fuara gittim elim boş döndüm ve iki gün sonra kitaplar çıktı. Ya bilmiyorum bana mantıklı gelmiyor zaten topu topu 9 gün olan fuar için bir günümü boşaltıp gidiyorum ve istediğim kitapları alamıyorum ama benden 3 gün sonra giden alabiliyor. İlk hafta giden ile ikinci hafta giden arasında bir fark olması beni deli ediyor ya. Bu sene bende 15'inde gitmeyi planlamıştım bunu yapacaklarını bildiğimden fakat olmadı sonuçta sınavlar var , projeler var. İlk boş bulduğum zaman da gittim ve bu sefer indirimlerinden de çok fazla memnun kaldığımı söyleyemem ama tabi ki yine birçok yayınevine göre iyilerdi. Yani diyorum ki bu fuarların tarihleri taaa ne zamandan belli sonuçta lütfen ilk hafta ya da hafta içi gelen müşterilerinizi de mağdur etmeyin artık. 

• Gelelim Pena Yayınları'na.. Zaten kendileri bana kalırsa gereğinden oldukça pahalı bir yayınevi, fuarlarda da çok fazla bir indirim göremiyorsunuz, bunu belirtelim.Kendilerinden almak istediğim bir tane kitap vardı , aldım. Personeli kibar ve ilgililerdi. Dediğim gibi yayınevinin fiyatları genel olarak yüksek zaten o yüzden eleştirebilirim sadece. 

• Buradan da duyurduğum gibi Monica McCarty'nin yeni kitabı ihanet çıktı. Bize de Koridor Yayıncılık'ın standına damlamak düştü. Gittik, gördük, aldık. Personelden memnun kaldık fakat indirim konusunda beni yanılttılar. Geçen sene ki fuarda 10 TL'ye almıştım o zaman yeni çıkan MonicaMcCarty kitabını, bu sene ise 15 TL ödedik. Daha güzel bir indirim beklemiştim fakat yeni çıkan bir kitap diyerek çok da fazla eleştirmiyorum. Zaten yayınevinin fiyatları her zaman öyle ya da böyle diğer yayınevlerine göre düşük. Benim Koridor'u eleştirebileceğim çok başka noktalar var ama onlar fuar ile ilgili değil onu da başka bir yazıda yazarım artık.

• Eksik Parça Yayınevi'ne kardeşimin almak istediği kitaplar için uğradık, kendi kitaplarında çok fazla bir indirim olmamasına rağmen Martı Yayınları'na ait bir kitabı çok uygun bir fiyata aldım.Kardeşim de Eksik Parça'dan almak istediği 2 kitabı aldı ve memnun bir şekilde oradan ayrıldık. Personeli de çok güler yüzlü ve ilgiliydi. Kendisi bu fuarda memnun kaldığımız yayınevlerinden oldu.

• Bu yazıyı resmen bu yayınevini ve iki tane daha  çok tanınmış yayınevini eleştirmek için yazdığımı söylesem yalan söylemiş olmam. Bahsettiğim yayınevi Epsilon Yayınevi. Personeli açısından tam anlamıyla bir fiyasko olan Epsilon Yayınevi beni fuarda en gıcık eden 3 yayınevinden bir tanesi. İndirim konusuna değinmiyorum bile, o konuda çok eleştirmeyeceğim böyle gelmiş böyle gider diyerek fakat personeli konusuna çok taktım söyleyeyim. Küfür etmek istemiyorum fakat yayınevinin standından ayrıldığımda sağlam saydırdım bunu söyleyebilirim. Julia Quinn derdine düşmesem bir çöp dahi almazdım aslında fakat hazır gelmişken Julia'yı almadan olmaz diyerek aldım. Personeli kaba, ilgisiz ve son derece nefret edilesiydi bence. Üzgünüm Epsilon fakat sizin gibi büyük bir yayınevi bu personelleri fuarda nasıl çalıştırabilir bilmiyorum. İnsanları yayınevinizden soğutuyor beni soğuttukları gibi. Umarım bu konuda bir iyileşme çabasına gidersininiz. 

• Beni uyuz eden ikinci yayınevi her zaman ki gibi Pegasus oldu. Artık fuarlar da kendilerinden kesinlikle kitap almıyorum. Fiyatları aştı dağları gidiyor zaten, fuarda da indirim falan yaptıkları yok doğru düzgün. Personeli desen Epsilon kadar kötü olmasa da yine de benim çok memnun kaldığım söylenemez. Eski kitaplarını eski fiyatlarında bırakmaları bence bir artı. Çünkü eskiden 400 sayfalık bir kitaba 20 TL etiketi basarken şimdi 320 sayfalık kitaplarına 25 TL etiketi basan bir yayınevinden bahsediyoruz. Bu yüzden benim kardeşim eski kitaplarından olan Hale Serisini aldı fuardan ve tabi ki Demir Kraliçe'yi :D 

• Beni en çok sinir eden yayınevlerinden üçüncüsü  Artemis Yayınları oldu. Personeli için Epsilon Yayınevi'nden farklı düşünmüyorum. Bu kadar mı ilgisiz ve kaba olur bir yayınevinin personeli.  Ya söylenebilecek çok fazla şey var aslında ama Epsilon'da söylediklerimi tekrar etmeyeceğim. Zaten yıllar önce en çok okuduğum yayınevlerinden olan Artemis şuan benim hiç de tercih edeceğim bir yayınevi değil. Gerek seri olan kitapları yarıda bırakmak olsun, gerek bir ara tavan yapan fiyatları olsun zaten tercih edilmemek için çok sebebi var. Fakat Artemis'in İpek Ongun'u bünyesine katmış olması tabi ki çok büyük bir kitleyi kendine bağlıyor. Benim kardeşim de bunlardan bir tanesi, o standa İpek Ongun mevzu bahis olmasa hayatta ikimiz de girmezdik muhtemelen fakat yapacak birşey yok :)

• Parodi Yayınları'nın çıkardığı Nefes Serisi'nin ikinci kitabı Benimle Kal'ı Sahaf Festivali'nde bulabilmiştik. Fuardan birinci ve üçüncü kitapları alıp seriyi tamamlayalım istedik ve Parodi Yayınlarının tezgahına daldık. Personeli çok iyiydi, indirimleri çok iyiydi, üstelik bu seri ile ilgili minik not defterleri de ayrı güzeldi. Kısacası biz Parodi Yayınları'ndan çok memnun kaldık.

• Go ! yayınevinin standına da uğramadan geçmedik tabiki ve hemen yeni çıkan Yabancı kitabını aldık. Konusu itibari ile oldukça ilgimizi çekmişti zaten ve indirimini de güzel bulunca atladık. Personeli de çok şekerdi fakat bizim ilgimizi en çok çeken kesinlikle kitabın tasarımı oldu. Mıknatıslı kapaklı tasarım çok güzel düşünülmüş gerçekten.

• Deli Dolu ve Tudem'in personellerini de beğendik, indirimleri çok olmasa da internetten alacağımız fiyat ile aynı olduğundan bu bir sorun teşkil etmedi. 

• Dex'e de uğradık tabi ki ve indirim konusunda şaka yaptıkları gibi bir hisse kapıldım. Yani hiç indirmeseymişsiniz diyerek ayrıldım standın başından. 

• Postiga'nın standına da uğradık ve Ephesus için söylediklerimi tekrarlamak istemiyorum fakat durum aynen böyle, beklediğim kitapların hiçbiri çıkmamıştı. Bunun olacağını tahmin ediyordum tabi ki fakat sonraki fuarlar da bunu tekrarlamazlarsa mutlu oluruz. Dediğim gibi ilk hafta giden insanları mağdur etmeyin lütfen. Ama Postiga'nın personelinden çok memnun kaldım bunu da belirtmeden geçmeyeyim.

• Bir de Sahaflar Sokağı var mutlaka uğramanızı öneriyorum. Kardeşim kendisine oradan Scott Westerfeld'in Gececiler serisini aldı ve son derece uygun bir fiyata. Mutlaka incelenmesi gereken bir yer Sahaflar Sokağı.

Not: Müptela Yayınları'nın standında Kimliksiz ve Çiçek Kızlar'ın afişlerini tek bir yerde görüp diğer kitapların bazılarını ikiden fazla görmek beni üzdü açıkçası. Üstelik o konulan afişlerin de küçük olduklarını belirtmeden geçemeyeceğim. Keşke böyle dengesiz bir dağılım yapmasalarmış.