Kan Kırmızı turu kapsamında sevgili Aslı Karabulut ile KPiBT adına bir röportaj yaptım. Bence yazarımız sorularımıza oldukça detaylı cevap verdiği için çok başarılı bir röportaj oldu. Bakalım siz de Kan Kırmızı ve yazarımız hakkında merak ettiklerinize cevap alabilecek misiniz?
Merhaba Aslı, nasılsın? :D
Bayadır istediğimiz röportaj, şimdiye nasipmiş, teşekkürler şimdiden. °~°
Merhaba :) Teşekkür ederim, sen
de iyisin umarım :) Gerçekten de uzun zamandır bu anı bekliyorduk :) Nihayet
keyifle başlayabiliriz ;)
Biraz kendinden bahseder misin
bizlere? Aslı Karabulut kısaca kimdir, nelerden hoşlanır, boş vakitlerinde
neler yapar? Hepsini bilmek istiyoruz. :D
29 yaşındayım. Edebiyat Fakültesi
mezunuyum. Bilgi ve Belge Yönetimi okuduğum için kitaplara olan asıl ilgim ve
aşkım o dönemden gelme ;)
2009 yılından bu yana özel sektörde, finans alanında özel asistanlık yapıyorum. Bununla birlikte artık bir yazarım :) Kitap okumak, yazmak, çay, kahve ve tatlı vazgeçilmezlerimdendir. Her boş vaktimi yazmaya ayırdığım gibi, planlı bir çalışmayı da benimsediğim için hayatımın çoğu zamanı yazmakla ve profesyonel işimi yapmakla geçiyor. Yaptığım her şeyin stresiyle birlikte keyifli yanları da var. Yoğun iş ve yazma temposu içinde elimden geldiğince kendime de vakit ayırıp, mutlaka akşam buluşmaları düzenliyorum. Arkadaşlarımla yemek yiyip, ardında kahve eşliğinde sohbet etmeyi seviyorum.Kitaplarım ve bununla ilgili programım hakkında konuşuyorum. Onları dinliyorum :)
2009 yılından bu yana özel sektörde, finans alanında özel asistanlık yapıyorum. Bununla birlikte artık bir yazarım :) Kitap okumak, yazmak, çay, kahve ve tatlı vazgeçilmezlerimdendir. Her boş vaktimi yazmaya ayırdığım gibi, planlı bir çalışmayı da benimsediğim için hayatımın çoğu zamanı yazmakla ve profesyonel işimi yapmakla geçiyor. Yaptığım her şeyin stresiyle birlikte keyifli yanları da var. Yoğun iş ve yazma temposu içinde elimden geldiğince kendime de vakit ayırıp, mutlaka akşam buluşmaları düzenliyorum. Arkadaşlarımla yemek yiyip, ardında kahve eşliğinde sohbet etmeyi seviyorum.Kitaplarım ve bununla ilgili programım hakkında konuşuyorum. Onları dinliyorum :)
Peki, bu yolculukta ne zaman ben
artık yazarım diyebildin? Ya da kendini ‘yazar’ olarak tanımlıyor musun?
Yukarıda da ifade ettiğim gibi
artık bir yazarım. Bu mesleğe profesyonel olarak girişim 2014 Aralık ayı. Ama
bunun öncesinde 2011 yılından bu yana ufak tefek, basit şeyler yazıyordum.
Yazdığım her bir kitap, bir öncekinden daha profesyonel dokunuşlara sahip
olmaya başladı. Aldığım geribildirimlerin neredeyse hepsi gayet olumlu. Tarz ve
kalem gücü olarak Türkiye'nin E.L. James'i ve Sylvia Day'i diyen de var; dil ve
anlatımımın özgün olmasıyla birlikte tutkuda çığır açtığımı söyleyen de :)
Bunları duymak gerçekten harika. Yazdıkça kalemimin güçlendiğini ve daha iyiye
gittiğimi hissedebiliyorum. Elbette bu yolda gidecek yolum, aşılacak engeller
var. Bunların her biri benim için sonraki basamağa ulaşmamda önemli faktörler.
O yüzden her birini göğüsleyecek gücüm de var, azmim de.
Bir kitabı tamamlaman ne kadar
sürüyor ortalama olarak?
Ortalama 4-5 ay sürüyor bir
kitabı hakkıyla yazarak düzenlemesini yapıp, 'Bu oldu,' demem.
Bir kitabı yazarken seni en çok
neler zorlar?
Aslında zorlayan bir faktör
olduğunu söyleyemem. En başından kurgu ve karakterler arasındaki ilişkiler
belli olduğu için kalemim kör noktaya rastlamıyor. Sadece Eylül Çıkmazı'nda
(spoiler vermeyeyim) bir olayı sağlam ve akla yatkın bir şekilde bağlama
konusunda bir süre düşünmem gerekmişti. Elbette olay belliydi. Ama okuyucuyu
tatmin edici, sağlam bir anlatımla orayı geçmeliydim. Okuyanlar bilir; o kısmı
başardığıma inanıyorum. Zaten aldığım geribildirimler de bu yöndeydi.
Esin kaynağım diyebileceğin neler
ya da kişiler var mı, varsa bizimle paylaşabilir misin? *-*
Açıkçası esin kaynağım yok. Benim
en büyük gücüm, hayal dünyam. Onu yönetmeyi biliyorum. Gereken yerlerde onun da
beni yönetmesine izin veriyorum. Başarılı ve sağlıklı bir alış veriş oluyor :)
Bunun haricinde klasik müzik, dünyamı zenginleştiren en önemli öğe.
Yazmak yetenek işi midir? Öğrenilebilir mi?
Yazmak öğrenilebilir elbette.
Yazdıkça daha iyiye gittiğimi söylemiştim. Tecrübe edindikçe gelişmeye açık bir
eylem.
Yetenek işi olan, yazıya dökülenleri gerçekten hissetmek ve okuyucuya da hissettirebilmek. Bütün okuyucularımdan, ''Duyguları birebir hissettim; sanki oradaydım; sanki 'o' bendim,'' sözlerini defalarca duydum. İşte bu, her şeye değer.
Yetenek işi olan, yazıya dökülenleri gerçekten hissetmek ve okuyucuya da hissettirebilmek. Bütün okuyucularımdan, ''Duyguları birebir hissettim; sanki oradaydım; sanki 'o' bendim,'' sözlerini defalarca duydum. İşte bu, her şeye değer.
Pekala biraz da kitabından
bahsedelim. :D Öncelikle kitabın adı nasıl ortaya çıktı, neden Kan Kırmızı?
Kitabın adını bulmakta zorlanmadım. Kafamdaki kurgu o
kadar belliydi ki, olabilecek en doğru isim buydu bana göre. Kitabı okuyanlar
bilirler; burada baskın karakter Emir Soylu. Kitap da onun hissettiği aşkın
yoğunluğunu, tutkusunu ifade ediyor. Aşkı tanımlayan en güzel kelime kırmızıdır
benim için. Emir için de öyle ;) Finalde şöyle diyor Emir: ''Kan kırmızı bir
elbise seçmiştim onun için. Aşkımın büyüklüğü ve yoğunluğu kadar kırmızı...''
Kan Kırmızı’yı yazarken canını
sıkacak bir olay yaşadın mı?
Kan Kırmızı'yı keyifle yazdım. Her şey olması
gerektiği gibiydi. Su gibi aktı diyebilirim.
Genelde hepsi 'Henim bebeklerim.'
diye cevap verilen soruyu da sormayı ihmal etmeyelim ama bu sefer sorumuz
sadece Kan Kırmızı ile sınırlı kalsın. :D En sevdiğin karakterin? (Kesinlikle
hepsi cevabını kabul etmiyoruz haberin olsun. ehehhehe ;) )
:))) Hep öyledir ama ;) En sevdiğim karakterim
Emir Soylu :)
Sonraki projelerinden bahseder
misin bizlere?
En sevdiğim soru bu oldu :) Sırada çok daha güzel
şeyler var. Tutku ve Tehlike Serisi, ardından da Dokunuş Serisi. Ama bildiğin
üzere bir Aşk Bestesi var ki çok sevildi :) Şu anda Eylül Çıkmazı'na paralelde
Aşk Bestesi'ni düzenliyorum. İkisi için de heyecanlı ve sabırsızım. Sırada
hangisi var, ben de bilmiyorum; çünkü henüz karar vermedim. Duruma göre
bakacağız. Normalde Aşk Bestesi'ni tek kitap olarak düşünmüştüm, ama ikinci
kitapla tamamlamayı kafama koydum ;) İsmi de belli, kurgusu da. O da sürpriz
olacak ;) Tutku ve Tehlike Serisi'ni kitap olarak raflara yerleştirdikten sonra
bu kitabı araya koyabilirim. Zaten ben klasik olarak, Dokunuş Serisi'nin ilk
kitabının çalışmasını yürütürken sonraki seriyi kurgulamış olurum :))) Tıpkı
Eylül Çıkmazı'nın bitimine yakın Dokunuş Serisi'ni kurguladığım gibi ;)
Bizimle bu röportajı
gerçekleştirdiğin için çok teşekkürler, başarıların daim olsun. <3
Bu keyifli röportaj için ben teşekkür ederim Kırmızı
Pelerinliler'e ;) Diğer röportajlarımda da görüşmek üzere ;)
Yaaa, çok samimi olmug ki buuu *-* çok sevdim :D
YanıtlaSilYaaa ama çok samimi olmuş ki buuu *-* çok sevdim :D
YanıtlaSilTeşekkürler <3
Sil