18 Ağustos 2014 Pazartesi

Erken Rüya Zamanlar-Fatma Erdek (Kitap Yorumu)







Kitap Adı: Erken Rüya Zamanlar

Yazarın Adı: Fatma Erdek

Sayfa Sayısı: 442

Yayınevi: Ephesus Yayınları






Yarım kalan aşklar, tamamlanmamış cümleler gibidir. Bir hıçkırığa düğümlenmiş itiraflar, bastırılmak zorunda kalınan hevesler, gönderilmemiş, hatta kaleme dahi alınmamış, yürekten yüreğe yazılan mektuplar, saklanmış duygular, beklenmedik bir veda, zor anlar, zor yıllar…

Ayrılık…
Oysa, söylenecek ve yaşanacak ne çok şey vardı daha. Aradan geçen yıllar, onların aşklarını güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştı. Birbirini kıyamete kadar sevmek için yaratılmış olan Eser ve Nehir için de, cümle tamamlanmamıştı henüz.

Sağ elimle kalbimin üzerine dokundum. Sanki gerçekten de var olan bir yaraya değiyordum. Yavaşça, usulca, aşkla… Ah, kalbim! Bedenimin en iflah olmaz, en söz dinlemez, en laf anlamaz yeriydi. Başkasına dilsizdi, kördü, sağırdı. Sadece Eser oturmuştu oraya ve bir dağ kadar yüksek, bir dağ kadar ağırdı. 

Sen hep oradaydın Nehir. Gittim sandığında bile ben seni bırakmadım. Yumdum avuçlarımı, sakladım sıcaklığını… Kader bu, biliyorum. Bu, elinde değil insanın. Sevdaların her biri birbirinden farklı. İçerikleri, derinlikleri, hissetme şiddetiyle doğru orantılı. Benimki bir depremdi, bir iç sarsıntısı. Bir vurgun, bir kalp yarılması. Seni gördüğüm gün başladı. Her yaşımda, her yılımda azalır sandım, umdum ama olmadı.




Fatma Erdek'in ilk okuduğum kitabı Erken Rüya Zamanlar, okuduktan sonra ben de iyi ki okumuşum etkisi bırakan bir kitap oldu. Şiirsel bir anlatımı var yazarın, duygu derinliklerini güzel hissettirmiş bize, kitabın iki karakterinin ağzından anlatılması ise bize hikayeyi her ikisi açısından anlama imkanı sunuyor.




Nehir ve Eser 15 yıl önce birbirlerinden ilk görüşte etkilenirler. Eser Nehir'in babasının gazetesinde çiçeği burnunda bir muhabir, Nehir ise prenses.. Konumlarını umursamadan birbirlerine kapılıp giderler ve çabucak başlayan bu aşk çabucak evlilik yollarına götürür ikiliyi. Fakat Nehir'in ailesi Nehir'in okulunu bitirmesini şart koşar, bu sırada Eser'e yurtdışından gelen bir teklif herşeyi değiştirir. Kendi ayakları üstünde durmak isteyen Eser, yurtdışına çalışmaya gider. Nehir ise bu sırada başkalarının dolduruşları ve kendi kuruntuları yüzünden Eser'i hayatından çıkarır ve ikilinin yolları ayrılır. Bundan 15 yıl sonra Nehir'in babası kendi gazetesinin başına Eser'in geçmesini ister ve ikili tekrar karşılaşır. Geçmişin hesaplarını kapatmaya, birbirlerine karşı bitmeyen aşklarıyla mücadele etmeye çalışır ikili. Fakat birbirlerine karşı duydukları aşk o kadar güçlüdür ki kopmaya çalıştıkça daha da yakınlaşırlar.


Evet kitap bu yönde ilerliyor. Daha fazla spoiler vermeyeyim diye durdum yoksa kitabın burada özetini yazardım :) Çok beğendiğim bir kitap oldu. Nehir zamanında yaptığı çocukluğun, hatanın bedelini çok ağır ödedi. Eser'in de hataları vardı , o da bunların farkına daha sonra zamanla varıyor. Fakat iki karakterin de karşısındaki insanın duygularını analiz etmek ile ilgili bir sorunları var sanırım kitabın başı bu yüzden bir sürü yanlış anlaşılma ve üzüntüyle geçiyor. Yine de benim okuduğum en güzel aşk kitaplarından bir tanesiydi. Birçok cümle kağıtlara yazılıp duvarlara asılası türden, çok anlamlı cümlelerdi. 


Aşkı bir de Fatma Erdek-Erken Rüya Zamanlar kitabında okuyun bakalım sizin fikirleriniz ne yönde olacak.


Puanım:                                           

                    
                                                                5.0/5.0

Bu arada her zaman ki gibi Ephesus Yayınlarını tebrik ediyorum, mükemmel bir kapak olmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder