15 Nisan 2015 Çarşamba

Ateş ve Buz- Aslı Karabulut (Kitap Yorumu)






 Kitap Adı : Ateş ve Buz

Yazarın Adı : Aslı Karabulut

Sayfa Sayısı : 440

Yayınevi : Müptela Yayınları







Lâl, Pelin ve Miray… Düz yolda yürürken birdenbire uçurumun kenarına gelip uçmaya hazırlanan üç kadın… Bu yola çıktıklarında ne içinde yanacakları ateşten ne de buz tutacakları kar fırtınasından haberdardılar. Mert'in acımasızlığı, Kenan'ın sertliği ve Akın'ın can yakan çekiciliğiyle karşılaştıklarında akıllarında sadece aşk vardı ve tek dertleri kalplerini korumaktı. 

İnat ettiler, can acıttılar, tutkuyla seviştiler… Birbirinden farklı hayatlar yaşayan üç çift, dünyanın en eski hikâyesinde buluştular. Cennetin ve cehennemin tam ortasında olsa da nihayetinde sadece âşıktılar. Alev alev, cüretkâr ve şehvetli bir hikâye…






Ateş ve Buz wattpadde kütüphaneme attığım fakat okuma fırsatı bulamadan kaldırılan hikayelerdendi. Böyle olması daha iyi olmuş, kitap olarak okumak çok daha iyiydi. Kitap olmayı da sonuna kadar hak eden hikayelerdenmiş bunu belirteyim.

Birazcık hikayeden bahsedeyim :)) 

Lâl, bir dergide editör olarak çalışır ve iş adamları ile röportaj yapar.Patronu ondan Mert ile röportaj yapmasını ister fakat adamın bunu kabul etmesi bile çok zor olmuşken röportaj sırasında Lâl sinirlenir , kendini tutamaz ve kavga ederler. Doğal olarak röportajı yapamaz. Patronu ise işinin bu röportaja bağlı olduğunu belirtir bu yüzden Lâl bu röportajı gerçekleştirmek için bir yol bulmak zorunda kalır. Mert'i iş çıkışında takip eder ve Mert Lâl'i yakaladığında ona röportaj karşılığında bir teklifte bulunur. Teklif bir hafta boyunca onunla onun seçtiği mekanda onun istediği şartlarda yemek yemesidir.

Lâl bunları yaşarken tenis hocası olan Miray beli ağrıdığı için bir dersini yarıda bırakmak zorunda kalır ve yürürken Akın'a çarpar. Akın Miray'ın düşmesini onu tutarak engeller, Miray Akın'a teşekkür eder ancak Akın'ın kaba saba cevapları yüzünden ikili arasında bir kavga başlar. Üstelik Miray Akın'ın da özel tenis hocasıdır tabi bunu kahramanlarımız daha sonra öğreniyorlar. Akın'ın gece klübünde yine ikili arasında yaşanan bir kavgadan sonra Akın arkadaşı Doruk ile iddiaya girer iki hafta içinde Miray'ı yatağa atacaktır.


Üçüncü kızımız Pelin, yurt dışından yeni dönmüş ve amcasının yakın bir tanıdığının şirketinde işe kabul edilmiştir. İlk gün kızımız trafik yüzünden görüşmeye geç kalır ve patronu Kenan, Pelin geç geldiği için onunla görüşmeyi kabul etmez. Pelin bir şekilde görüşmeyi kabul ettirdiğinde kızımızın panik atağı nükseder. İkilinin tanışması da böyle olur. Kenan da Pelin de birbirlerinden ilk görüşte inanılmaz etkilenirler. Kenan daha Pelin ile tanıştığı ilk anlardan itibaren Pelin'e karşı korumacı hisseder ve deyim yerindeyse önüne gelenden kıskanır. Kenan, Pelin'den uzak durmaya çalışır çünkü Pelin'in amcasının kendisini Pelin'in ağabeyi gibi gördüğünü düşünür. Bu kadar da salak desem çok mu kızgın bir yorum olur ama ne yapayım bana kitap boyunca ' Ayhh yeter be! ' dedirten karakter oldu kendisi.


Ben kitaba gerçekten bayıldım. Fakat benim sevmediğim bir nokta vardı ki o nokta kızlarımızın bu erkekleri çok çabuk affetmesi ve çok çabuk yelkenlerini suya indirmeleriydi. Özellikle Lâl için bunu söyleyebilirim keşke Mert'i süründürseydi azıcık. Pelin de öyle... Kenan da bence çok kırıcı bir karakterdi. Kitabın başlarında Kenan'ı çok tatlı bulmuştum, aklı başında bir adam gibi görünmüştü gözüme ama adamın içinde bildiğin kütük yatıyormuş be. Pelin'i ağlattığı yerde çok sinirlendim. O anda düşündükleriyle de yaptıklarıyla da gözümden bir düştü pir düştü yani yerlerde resmen şuan. Akın benim favorim oldu bayıldım kendisine, her ne kadar başta tam bir pislik havası  vardıysa da sonrasında bence oldukça toparladı kendini. Miray ve Akın çiftinin sürpriz hediyesi de çok şekerdi, kitabın en sevdiğim kısmıydı öğrendikleri kısım. Mert ise benim için orta karar bir erkek oldu diyebilirim, kitabın başında bir sevdim bir sevemedim sonra kızı hiç aramadı sormadı sinir oldum. Lâl ile barıştıktan sonraki Mert'i okumak zevkli oldu  o Mert'i çok sevdim. 

Kitabın arka kapağında kocaman yazıyor ama ben yine de hatırlatmak istiyorum. Kitap +18 arkadaşlar okumadan veya okumaya karar vermeden önce bunu unutmayınız. Ben kesinlikle tavsiye ediyorum, wattpadden kitap olan hikayelerin bir çoğunu açık ara sollar ayrıca bu cesur kitabı yazdığı için Aslı Karabulut'u takdir ediyorum helal olsun. Kan Kırmızı'yı da kitap olarak okumak istiyorum umarım yakın zamanda onu da elimize alırız. Bu kitabı kaçırmayınız diyorum ve yorumumu bitiriyorum. Keyifli okumalar :))


Not : Kapağın güzelliği diyorum başka bir şey demiyorum :)))

Puanım : 4,5/5,0 








Ateş ve Buz



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder