29 Haziran 2015 Pazartesi

Aslı Karabulut'un Karakterleri ile Röportaj




Wattpad'de LittleRoseTree adıyla hikaye yayınlayan Aslı Karabulut'un ilk kitabı Ateş ve Buz geçtiğimiz aylarda raflarda yerini almıştı. 

Ateş ve Buz yorumu için tıklayın.

Aslı Karabulut'un güzel mi güzel kitabı Kan Kırmızı sonbaharda bizlerle buluşacak :) Ondan önce kendisi ile bir karakter röportajı yapmak istedim :) Röportajda bulunan karakterlerin hikayeleri için sizi wattpad sayfasına alalım :) Aslı Karabulut Wattpad Sayfası

Yazarımıza bu meşgul zamanlarında bana vakit ayırdığı için çok çok teşekkür ederim <3 Keyifli okumalar:)





KAN KIRMIZI

Erdem Türker 


- Eğer Balım ilişkinize tepki gösterseydi Lizzie'den vazgeçebilir miydin?

*Ben zaten en başında bu tepkiyi göze almıştım. Balım benim canım, bunu hep söylerim. Ama Lizzie, hayatımın diğer yarısı. Elbette ki kardeşimin düşünceleri ve tepkileri benim için önemli. Ama ben zaten onun bana olan sevgisini ve benim için hep iyi olanı dileyeceğini biliyordum. Açıkçası ilk başta büyük bir fırtına bekliyordum; neyse ki böyle bir şey olmadı :)


-Sen de kardeşinin en yakın arkadaşıyla ilişki yaşamana rağmen neden Balım ve Emir'e bu kadar tepki gösterdin?

*Hepinizin beni bir güzel köşeye sıkıştırdığını ve şu an cevap vermem için hevesle beklediğinizi görüyorum :) 
Emir'e her zaman her konuda güvenim tam. Onun zamanında her erkek gibi gündelik ilişkiler yaşadığını biliyorum. Yalnız, söz konusu kardeşimse, bunu ilk başta sorgusuz sualsiz kabul etmemi kimse beklemesin. Uzunca bir süre böyle bir şeyin ihtimalini bile getirmemiştim aklıma. Kardeşimi her şeyden sakınırken dostum dediğim adamın ona bir kadın olarak bakması hoş görebileceğim bir şey değildi. Çünkü ben Lizzie'ye aşk ve sevgi haricinde bir erkek olarak cinsel hisler de besliyorum. Aynı şey Emir için de geçerli. Ve ben gözümün önünde bu olaya tahammül edemezdim. Adeta sinsi bir yılan gibi etrafınızda dolanan bir kadın çıkıp da dostum dediğiniz adam ile canım dediğiniz kardeşinizin sarmaş dolaş ve çok daha özel pozlarının olduğu fotoğrafları gösteriyorsa; aylarca hepsi tarafından kandırılmışsanız... İşte bu çok ağır. Emir bana nerede ne yaptığı ile ilgili yalan söylerken ve son yalanında ben bunun bir yalan olduğunu bilerek onları yine sarmaş dolaş yakalamışsam... Kusura bakmayın, ama hiçbir erkek bu noktada anlayış göstermez.
Ben de kardeşimin arkadaşına âşık oldum, evet. Ama Lizzie'ye her zaman temiz duygular besledim. Oysa Emir ciddi bir ilişki yaşamadı hiçbir zaman. Cansu'yla olan bile bedensel ihtiyaçlardan fazlası değildi. Umarım bu konferans tarzı açıklamam yeterli olmuştur :)


-Lizzie'yi ilk gördüğünde ne hissettin?

*Ne zaman güzel bir kadın görsem beğeniyle bakardım. Lizzie'ye kadar :) İlk kez, bir kadına baktığımda kalbimde anlam veremediğim, orada olduğunu bana hatırlatan bir kıpırdanma hissettim. Doğallığı, saçlarının güzelliği, etrafa hafif ürkek gözlerle bakışı... Bazen bir insanın gözlerine baktığınızda, kelimelere dökemeseniz bile kalbiniz bu işi sizin yerinize üstlenir ve size hissettirir. Ben kalbimi tam anlamıyla ilk kez Lizzie'yi gördüğüm o anda hissettim. 

                                                                
Emir Soylu 



-Sana göre bu dünyada en önemli şey nedir?

*Balım'ı görene kadar 'önemli' diye nitelendirdiğim pek bir şey olmadı :)


-Bir adaya düşsen yanına ne alırdın?

*Balım tabii ki :) Cevabını bildiğiniz soruları sormayın :) O benim klasik de olsa en doğru tanımla 'her şeyim' !


-Balım'ı ilk gördüğünde aklından ne geçti?

*Yüzünü tam olarak görmeden önce tenime yayılan ve beni usul usul tutsak eden yoğun bir enerjinin hissi... Ve o aydınlığa adım attığımda, ellerimin ona dokunmak için çıldırdığı düşüncesi...


-Bu hayatta en çok korktuğun şey nedir?

*Peri kızımdan ayrı kalmak. Her anlamda, her yönüyle ve her şekilde.


-Bugüne kadar en pişman olduğun şey nedir?


*Bilerek veya bilmeyerek onu defalarca üzmüş olmam. Ama en vurucu olanı da Cansu'yu onun karşısında aklarken dokunmaya kıyamadığım peri kızımı ihanetle damgalamış olmak... 
                                                                        
                                                                    
Balım Türker


-Lizzie ve Erdem'in ilişkisini ilk keşfettiğinde ne hissettin?

*İnanılmaz şaşırdım. Böyle bir şeyi asla beklemiyordum.


-Emir senin hayallerindeki erkek mi yoksa tamamen farklı biri mi?

*Hayallerimde nasıl bir erkek olduğunu bilmiyordum. Buna kafa yorduğumu söyleyemem. Ama bir insana âşıksanız ve hem bedeninizle hem de kalbinizle ona ait olduğunuzu hissediyorsanız, işte o kişi sizin için hayallerinizdeki kişidir. Ben Emir'in her şeyine âşığım :)


-Sence sizin aşkınızı hangi şarkı tanımlar?

*Âşıkların şarkısı çok olur bence :) Şakayı bir yana bırakırsak... Bizim şarkımız; bakışlarımızda, dokunuşlarımızda, soluklarımızda, tenlerimizde ve kalbimizde bir araya gelen notaların oluşturduğu şarkıdır.


-İlişkinizin olmazsa olmazı nedir ?

*Şöyle söyleyeyim: Benim için olmazsa olmazı Emir, onun için de benim :)


Lizzie (Elizabeth) Karatay


-Erdem'in en sevdiğin özelliği ne?

*Şefkatli sevişi ve bana olan bakışları.


-İlişkiniz Balım ile arkadaşlığınıza bir etki etseydi ne yapardın?

*Balım öğrenmeden önce içimde büyük bir karmaşa yaşadım. O evde o aileye ait gibi hissederken bir yandan da her an o karenin dışında kalabilirdim. Zaten Erdem'le olan ilk tartışmamız bu yüzden oldu. Balım'a hayal kırıklığı yaşatmaktan çok korktum. Eğer bizi onaylamasaydı... Sanırım kalbim acıya acıya adımlarımı Erdem'den ters yöne atardım. Gerçi bunu söylerken bile nefesim kesilirken, en sonunda kafayı oynatabilirdim...


-Çok kıskanç mısın ? Bu yüzden kavga çıkarır mısın?

*Ben çok sakin biriyimdir. Ama Erdem sağ olsun, onun yanında veya en azından çevresinde dişi sinek görmeye bile tahammülüm yok. Aydan'ı hepiniz bilirsiniz. Hayatımda böyle bir kıskançlık yaşamamıştım. Ama ortalığı kırıp dökecek, birlikte olduğum adama bağırıp çağıracak biri de değilim. Böyle bir yapım yok. Benim kırılganlığım ve üzüntüm kendime dönük olur. 





EYLÜL ÇIKMAZI

Poyraz Soygüder



- Eylül'ün en çok hangi hallerini seviyorsun?

*Bana hevesle bakarken kuytu yeşilliklerinin içinde siyah parıltıları cömertçe sunmasını. Sanki tüm benliğini insafıma bırakırmış gibi bakıyor o zamanlarda.


-Eylül hayatımda olmasa .... olurdum. Bu boşluğu doldurur musun?

*Yine 'kayıp' olmaya devam ederdim. Eylül'ü tarif etmem mümkün değil. O kayıp hissetme durumu ancak Eylül ile son bulabilirdi. Ve dolayısıyla o olmasaydı, boşluk denen şey hayatımda var olmaya devam ederdi.


-Eylül ile ilişkini tanımlayacak bir renk söylesen bu hangi renk olurdu?

*Temelinde başak taneleri olan sonbahar rengine karışmış, bir ormanın dipsiz kuytularını andıran yeşillikler :)


-Menderes nerede? :D

*İnanın ben de bilmiyorum :D


-Eylül' e neden bu kadar direndin gerçi neden olduğunu az çok biliyoruz ama insanın geçmişine bağlı kalıp aynı şey tekrar olur diye uzak durmasını algılayamadık pek acaba başka sebeplerde mi var ?

*Bir korkuyu/acıyı bir kez yaşadığınızda ve yeniden benzer bir şeyle karşı karşıya kaldığınızda siz ne hissederdiniz? Üstelik, göz göze geldiğiniz kadın tam da o anda kalbinize sızdıysa ve 'onu koruyamazsam endişesi' yüreğinize çöreklendiyse hemen bir karar verebilir miydiniz?


-Aslı'ya sizi üzdüğü için söyleyeceğin bir söz var mı? :D

*Yazardır, ne yapsa yeridir :D Vurulmama ve Eylül'ün yolunu kaybetmesi sonucunda bizi buluşturmasına sebep olduğu için dualarım her zaman onunla :)


Eylül Solmaz


- Poyraz'ı ilk gördüğünde ne düşündün?

*Silahların ortasında kalıp bilmediğim adamlarla çevrilmiş olmama rağmen ona bakakalmışsam ve siz de o sahneyi okumuşsanız, bu cevap yeterli sanırım :)


- Ailen ilişkinize karşı çıkarsa ne yaparsın?

*Zor bir soru. Bir yanda canınızdan çok sevdiğiniz aileniz, diğer yanda yine aynı sonuca çıkan, uğruna kurşunların önüne atılmaktan çekinmeyeceğiniz aşkınız. Eğer ailem dersem, aşkıma sahip çıkmadığım için ömür boyu pişmanlık yaşayacağım ve bunun geri dönüşü olmayacak. Ama aşkımla devam etsem bile ailemden ne olursa olsun kopmama imkân yok. Et tırnaktan ayrılmaz misali. Ve biliyorum ki Poyraz olmadan Eylül, Eylül olmadan Poyraz olmayacak.


-Poyraz'ı bir nesneye benzetsen bu hangi nesne olurdu?

*Kaya :) Duymasın diyeceğim, ama o bayıldığım kasları da öyle zaten :D


-Poyraz'ın en sevmediğin huyu nedir?

*Fazla korumacı. Ha, şikayetçi değilim elbette :)


-Poyraz'ın seni çok beklettiğini biliyoruz buna nasıl dayandın ?

*Çıldıracak noktaya gelmiştim. En sonunda lansmanın yapıldığı gece gözüm dönmüştü. Biliyorsunuz, Tibet Egeli'yi bile kullanmak gibi bir gaflete düşmüştüm. Poyraz'a dokunmak, onun da dokunuşlarını tenimde hissetmek için çıldırıyordum. Ama onun, sanki ben yasakmışım gibi benden uzak durması, savaş çıkarma isteği yaratıyordu bende.


-Aslı'ya sizi üzdüğü için söyleyeceğin bir söz var mı? :D

*Şimdi Poyraz yukarıda bir şey söylemedi, ama aramızda kalsın. Ona bu acıyı yaşattığı için ağza alınmayacak şeyler söyledi. Yani aslında tam olarak şöyle... Kendisinin de büyük bir aşkla sınanması tarzında bir şeyler geveledi gibi oldu, amaaaa... Neyse. Bizim yazar kendini her daim korur. Gerçi kalbi çalındığında ne yaparsa yapsın ateşe düşmüş olacak :) 


Jülide(Jüjü) Öz




- Harun'la kendin için bir şarkı seçsen bu ne olurdu?

*Göksel - Senden Başka. Ay! Seviyorum ben böyle cıvıl cıvıl şarkıları :) Gerçi benim ayı bilmesin, sonra karizması çiziliyor :)


- Harun'a aşık olduğu tam olarak ne zaman anladın?

*Beni duvarla bedeni arasına sıkıştırdığı ilk anda olabilir :)


-Hayatta en değer verdiğin şeylerden üç tanesini seç desek neler dersin?

*Harun, uyku, Harun. Kapanışı onunla yapmasam küplere binerdi :)


-Affetmeyeceğin bir şey söyler misin?

*Aldatılmak.

Harun Tekin




-Jüjü'ye aşık olduğunu ilk nerede anladın ve o an ne düşündün?

*Hanginiz ortaya attı bu Jüjü lafını? Neyse -_-
Onu evinden almaya gittiğimde ilk gördüğümde sanırım. Gerçi onun gibi birine tutulmam söz konusu bile olmazdı. Ama gönül ferman dinlemiyor. Fazla hayat doluydu ve bizim hayatımıza tersti. Belki de o yüzden ilk andan beri onu tersleyip durdum.


-Poyraz senin için ne ifade ediyor?

*Poyraz her şeyden önce benim ailem. Hiç düşünmeden onun için canımı veririm.


-Jülide'yi isterken gerildin mi, o anlarda ne hissettin?

*Bu işin en kötü yanı başrolde sizin olmanız. Tüm dikkat sizde. Kayınpederin tartan bakışları sizde. Tuzlu kahveyi içme zorunluluğu sizde. Bir orduyu bile silahımla tarayabilecekken dizler bitişik, eller önde, el pençe divan! Daha sayayım mı?


-Jülide'yi ilk öptüğünde ne hissettin?

*Lanet olası hormonlarımı kontrol etmeliydim. Ama Allah aşkına Jülide'den bahsediyoruz! Tıpkı kremalı bir pasta gibi! O dudaklarımın altında erirken ben de bir alev topuna dönüyorum her seferinde. Bunu Jülide'ye anlatırsanız, belimdeki silahı göstermekten çekinmem! 




ATEŞ VE BUZ

Akın Bolatlı



-Miray olmasaydı hayatında olacak eksiklerin üçünü söyler misin?

*Aşk, çocuklar, yuva.


-Kıskançlık nasıl bir duygu?

*Lanet olasıca sürtüğün teki bence. Ne geldiyse ondan geldi başıma.


-Hayatında en çok neyden korkuyorsun?

*Miray'ın bana olan aşkının azalmasından.


Miray Yalçın



- Akın olmasaydı hayatında olacak eksiklerin üçünü söyler misin?

*Aşk, çocuklar, yuva ;)


-Akın'ı yaptığı konusunda affetmeseydin sence şuan ne durumda olurdunuz? Daha doğrusu sence affetmeme gibi bir durum olabilir miydi yoksa her şekilde bu durumda mı olurdunuz?

*İkimiz de sürünüyor olurduk. Ne kadar uzarsa o kadar canımız acırdı ve benim onu affetmem imkânsız hâle gelebilirdi. Veya tam tersi olup, ona olan direncim zayıflar, kendimi yine kollarına atardım.


-Akın'ın yaptığı ortaya çıktığında ilk hislerin neler olmuştu?

*Buz gibi bir his tüm bedenimi sarmıştı. Her anlamda savunmasızdım o anda. Yatağında çıplaktım; âşık olduğumu hissettiğim adam tam karşımda; az önce elimden bıraktığım telefondan kulağıma dolan o iğrenç cümleler... 


Lâl Çetin



- Dünyada Mert ve senin için bir şehir seçsen neresi olurdu?

*Özgür ve çılgın hissedeceğimiz bir yer olması yeterli olurdu. Los Angeles, Las Vegas, New York gibi.


-Mert'e  aşık olduğunu ne zaman anladın ?

*İlk bakışta :)


-Mert nasıl bir eş ve nasıl bir baba?

*Korumacı, sevgi dolu, âşık, şefkatli.


-Kıskanç mısındır?

*Söz konusu Mert olduğunda evet. Bizim hikâyemizde onun kıskançlığını gördünüz. Ama o karizmayla her gün şirkete gidiyor, düşünebiliyor musunuz? Sürekli birbirinden güzel iş kadınlarıyla toplantı yapıyor! Kâbus gibi! 


Mert Arıkanlı 



-Lâl'e neden bir anlaşma önerdin?

*Oradaki Mert'in derdi, gücünü Lâl'e de göstermekti. Ama ardındaki asıl sebep, onun diğer kadınlar gibi rahat olmamasıydı. İlk andan beri farklıydı çünkü. Sorularını sorarken fazla kasılmıştı. Ben konuşurken genelde elindeki deftere not almayı tercih ediyordu. Halbuki ortada zaten bir kayıt cihazı vardı. Ondaki bir şey, onu bir başkası kapmadan ona sahip olma isteğimi güçlendirdi.


-Lâl hayatına girdikten sonra hayatın ne yönde değişti?

*Aslına bakarsanız her şey tepetaklak oldu. Ondaki farkı bilmeme rağmen kabul etmek istemedim. Bu da beni ona karşı daha da hırçınlaştırdı. Sonra olabilecek en iğrenç şekilde davrandım ve onu paramparça ederken kendi kalbime bıçak sapladım.


-Lâl'e aşık olduğunu ilk ne zaman fark ettin?

*Onu ilk öptüğümde.


-Bize kendini 3 kelime ile tanımla dersek ne dersin?

*Âşık, âşık ve âşık.

Kenan Türkoğlu



- Pelin senin için ne demek?

*Her anlamda tamamlayıcı yanım.


- Nasıl bir babasın?

*Karakter olarak sert olabilirim, ama söz konusu çocuklarım olunca bambaşka bir adama dönüyorum. Pelin, harika bir baba olduğumu söylüyor.


-Kıskanç mısın?

*Kesinlikle!


-Pelin ve kendin için bir dans türü seçsen ne olurdu?

*Tango.


Pelin Atay




-Kenan'ın en sevmediğin huyu ne?

*İlk zamanlarda dengesizliği beni deli ediyordu. Ama şimdi her huyunu seviyorum.


-Kenan ve kendin için bir film seçsen bu ne olurdu?

*Asıl film biz olduğumuz için diğerlerine burun kıvırıyorum.


-Evlilik hayatı nasıl gidiyor, anlaşamadığınız neler oluyor?

*Harika. En başından beri değişmeyen ve bizi sürekli karşı karşıya getiren huyu: mini, dekolte, topuklu ayakkabı yasağı.


SERSERİ BELA



Deniz
-Kıskançlık dozun ne düzeydedir? :D

*Merve için patlama düzeyinde.


-Merve ve senin hikayeni bu kadar kısa tuttuğu için Aslı'ya söyleyeceğin bir çift sözün var mı ? :D

*Ona da hak vermek lazım. Aynı anda hepimizin büyük bir ilgi ve beğeniyle okuduğu Kan Kırmızı'yı yazıyordu. E bir de kendisi çalışan bir dişi.


-Merve ve senin birlikte yapmayı en sevdiğiniz şey nedir? Yani usturuplu bir şey söyle lütfen :D

*Beni tanıdığınız ne kadar da belli. Merve yanımda olsaydı kafama bir şeyler fırlatırdı. Ama yanımda olmadığına göre söyleyebilirim: sevişmek.


-Tolga konusunda ne hissediyorsun?

*İçimde onu öldürmek için her an harekete geçecek bir katil var. 


Merve
-Hayatında ki en önemli şey nedir?

*Deniz.


-Tolga ve Deniz'in arası nasıl? :D

*Kedi ve köpek nasılsa, onlar da öyleler.


-Deniz'i ilk öptüğünde aklından geçenler neler olmuştu?

*Bedenim tutuşmuştu ve aynı anda bir bütün olmakla eksik kalma hissini anlayamamıştım.


-Deniz'i hangi nesneye benzetiyorsun?

*Hmm... Kütük olabilir belki :)



Aslı'ya Sorular :))

- Leyla ile Menderes'in hikayesinde bizi neler bekliyor? Diğer hikayelerinden farkı olacağını hissediyor musun?

*Evet. Leyla Fırtınası diğer hikâyelerimden farklı olacak. Beni his ve enerji olarak tepeye taşıyor. Soru işaretleri hepinizi çıldırtabilir. Menderes kapalı bir kutu gibi. Kendi kitabında onu açan sebep Leyla olacak. Tabii Leyla bu konuda ne derece bir başarı gösterir, bilemiyorum.


-Kan Kırmızı'nın düzenlenme süreci nasıl gidiyor? Kafanda kapak için güzel fikirler var mı?

*Bir daha bu kadar uzun yazmayacağım -_-  Birinci sadeleştirme bittikten sonra ne yazık ki en baştan yeni bir sadeleştirmeye gitmem gerekecek. Ama bu sizi korkutmasın. Asıl olaylar ve duygulara dokunmuyorum ;) Kapak için birkaç görsel buldum. Öyle sıradışı bir şey yok kafamda. Önemli olan hikâyeyi yansıtması.


-Bu güne kadar yazarken en keyif aldığın çifti söyler misin?

*Balım ve Emir :)


-Peki en sevdiğin sahne neydi bütün hikayelerinden?

*Birden fazla var. Hatta yazılmayı bekleyenlerde bile kafamda oluşan sahne+diyaloglar var. O yüzden buna belirgin bir cevap veremiyorum.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder