18 Eylül 2014 Perşembe

Sır - Julie Garwood (Kitap Yorumu)


Kitap Adı: Sır
Yazar Adı: Julie Garwood
Sayfa Sayısı : 478
Yayınevi: Epsilon Yayınları


Judith Hampton gururlu olduğu kadar güzel de bir kadındır. Çok sevdiği İskoç çocukluk arkadaşı doğum yapmak üzeredir, bu yüzden Judith yanında olacağına dair ona söz verir. Fakat İngiltere'den İskoçya'ya gitmesinin özel bir sebebi daha vardır: Hiç tanımadığı babası Maclean Beyi'ni görmek. İskoç topraklarına giderken kendisine eşlik eden Maitland Beyi, lain Maitland gibi ilgi uyandıran bir adamla daha önce hiç kaşılaşmamıştır.

Judith Maitlandlar'ın geleneklerine ve kurallarına uyum sağlamaya çalışırken, lain'in ilgisinden ve özeninden keyif almaya başlar. Yaşadığı tüm zorluklara karşın aşkın sıcaklığını ruhunda hiseder. Ancak geçmişe dayanan o yıkıcı sır gerçek aşkı etkileyecek midir?






Herkesin büyük bir zevkle okuduğu Julie Garwood'un okuduğum üçüncü kitabı olan Sır , şu ana kadar ki favori Julie Garwood kitabı oldu. Her ne kadar vakit yokluğundan çabuk bitiremesem de su gibi akıp giden bir kitaptı. 



Juidth bir süredir okuduğum kitaplardan favori kadın karakterim oldu. Iain'in ona aşık olması gerçekten şaşırtıcı değildi, çok şekerdi ya cidden. Arkadaşına yardım için yanında 4 dev gibi İskoç erkekle Maitland diyarına yola çıkan Judith, yolda bu 4 İskoç erkeğinin de dikkatini çeker ve saygısını kazanır. Maitland diyarı dışarıya son derece kapalı bir yer, yabancılara burada yer yok diye tabela assalar girişe yeridir yani. Üstelik İngilizler ve İskoçlar arasındaki düşmanlığı düşünürsek Judith'i hiçbir şekilde istemiyor köyün ileri gelenleri , fakat Iain yine de kardeşinin karısı Frances Catherine'nin arkadaşını sırf söz verildiği için almaya gidiyor , bu yola çıkarken düşündüğü Judith'in sözünden dönüp gelmeyeceği ama öyle olmuyor çünkü Judith gelmeye dünden razı. Bu ilk yanılgıdan sonra artık Iain Judith hakkında ön yargılara kapılmadan onu yavaş yavaş tanıma kararı alıyor tanıdıkça bu kıza kapılıyor üstelik kapıldıkça kendine uyuz oluyor benim tatlış Judith'imi de üzüyor, kıyamam kızım sana ya :D 


"  Judith Iain'den farklı bir tarafa döndü. "Seni özlediğimi hiç sanmıyorum."
Iain Judith'i elinden tutup geriye doğru çekti. "Ben tam olarak ne kadar zamandır yokum?"
Judith, "Üç hafta,iki gün," diye yanıtladı. "Neden sordun?"
Iain sırıttı. "Fakat sen beni özlemedin, öyle mi?"  
  
Genelde muhteşem İskoç erkeklerinde olan kıskançlık,sahiplenme, dürüstlük, yakışıklılık,vsvs tabi ki Iain'de de mevcut hatta genel özellik olan dengesizlik de var :D Iain full paket bir İskoç , yani siz de benim gibi İskoç romanları hastasıysanız bu romana bayılacaksınız. Iain Judith'e kapıldıkça onun İngiliz oluşu, yabancı oluşu falan gözünde önemini giderek kaybediyor tabi ki. Hatta Judith'in Maitland'ların düşmanı olan Maclean Beyinin kızı olduğu sırrı bile Iain'i durdurmuyor.



" Iain Judith'in her iki elini de tuttu ve dikkatini çekmek için sıktı. Sonra derin bir nefes aldı. Adamlarının önünde doğru sözcükler kullanmak ve beyanını Judith'in hafızasına kazımak istiyordu. Sevgi sözcüklerine dair düşünmeyi gerektiren, oldukça beceriksizce bir girişimdi bu ve Iain'in bu alanda kesinlikle hiç deneyimi yoktu, yine de Iain bir çuval inciri berbat etmemeye kararlıydı.
Bu anın Judith için kusursuz olması gerekiyordu. Iain sözüne , "Judith..." diyerek başladı.
"Evet, Iain?"
"Ben seni alıkoyuyorum."

Kızımıza doğru düzgün evlenme teklifi edemeyecek kadar odun ama bir yandan onun için herşeyi yapabilecek kadar tatlı bir adam Iain. Bu yüzden İskoçlar'ı okumak her zaman çok zevkli :D Böyle erkekler var mı diye düşünmeden edemiyor çoğu zaman insan. Judith ve Iain birlikte Ying ve Yang gibiler, birbirlerini o kadar güzel tamamladılar ki. Fakat kitaptaki düğün kısmı efsaneydi ya , en çok güldüğüm kısımlardan biriydi.



""Iain'le evlendin mi?"
"Öyle sanırım." 
"Öyle sandığını söylemekle neyi kastediyorsun?"
"Graham aramızda duruyordu. Onunla evlenmiş olabilirim. Hayır, evlendiğim kişinin Iain olduğundan eminim. Beni Iain öptü... Graham değil."  "


Bu ikili Maitland diyarını birlikte yönetmeye başlıyorlar ve Judith onların benimsedikleri ne varsa birer birer yıkmaya başlıyor. Iain'de bu durumdan çok memnun ve gittikçe Judith'e daha çok kapılıyor. 

" Iain omuz silkti. "Ben... Düşünüyordum."
"Neyi?"
"Cehennem ateşlerini. "
Judith oturmak zorunda kaldı. Iain mantıklı konuşmuyordu. "Bu da ne demek?" diye sordu.
"Patrick bana, karısını sırf hoşnut etmek için, gerekirse , cehennem ateşlerinde yürüyeceğini söyledi."
Judith yatağa doğru yürüdü ve yatağın kenarına oturdu. Iain konuşmasını sürdürmediğinde ise , "Ve?" diyerek konuşmaya teşvik etti.
Iain kıyafetini çıkardı ve Judith'e doğru yürüdü. Judith'i ayağa kaldırdı ve gözlerini dikip ona baktı.
"Ben de senin için aynısını yapacağımı az önce fark ettim." "


Judith Iain'e onu sevdiğini söylemekten hiç çekinmeyen cesur bir kız , Iain ise uykusunda seven cinsten ama sağlam seviyor bu İskoçlar ya :)  Iain arada kendini çok kaptırınca kendini çekme çalışmaları falan yapıyor ama hikaye onlar işe yaramıyor tabi ki :D Ben bu çifti çok sevdim. Judith'in ebelik çalışmaları, korkuları falan çok güzel işlenmiş hikayede. Yan karakterler de dahil sevilmeyecek kimse yoktu diyebilirim. Agnes olacak cadı ebe hariç. -_-  O kadın elime geçse ben parçalarım.

Gelelim kitabımızın sonucuna ; iki güçlü karakter ( sevilesi,güçlü, kuvvetli bir İskoç ve masum,cesur ve tatlı mı tatlı bir İngiliz ) , sağlam bir hikaye, okuyunca su gibi giden bir kurgu ve keşke beni de bulsa dedirten bir aşk :D yani kısacası ben bu kitaba bayıldım. Julie Garwood'un sırayla her kitabını okuyacağım ama önce tabi ki İskoçlar :)

                                Puanım:                               
  
 5,0/5,0


Bu kitaba daha az verirsem ellerim kırılsın zaten, verilir mi ya :D




Sır (Highlands' Lairds, #1)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder