Kitap Adı: Otuzbeş'i Beklerken
Yazarın Adı: Nihat Sırdar
Yayınevi: İnkılap Kitabevi
Sayfa Sayısı: 152
Ait Olduğu Seri: -
Puanım: 5,0/5,0
Nihat Sırdar ilk kitabı Otuz Beş'i Beklerken'le hayatı ıskalamayan bir dille İstanbul'un o eski sokak aralarında dolaşıyor, dükkân önlerinde top koşturup misket oynayan çocuklarla zamanın uçuculuğuna keskin bir parantez açıyor. Söyleyecek bir sözümüzün her zaman olduğunu hissederek yapıyor bunu.
Artık Kocamustafapaşa 35 C Taksim tabelalı otobüse atlayıp Nihat Sırdar'la zamanda bir yolculuğa çıkma vaktidir. Yitip giden zamanda ülkece neleri geride bırakıp nereye doğru yol alıyoruz bir de onun hikâyelerinden dinleyin…
Herkese merhaba, bu sefer arayı açmadan geldim. J
Aslında Nihat Sırdar için söyleyebileceğim çok fazla şey var
ve tabi ki Otuzbeş’i Beklerken için de. Ama sizi sıkmadan Nihat Sırdar’ı ve
kitabını ne kadar sevdiğimi kısaca anlatmak istiyorum.
Yıllardır sabah akşam radyodan dinlediğim Nihat Sırdar,
benim için sadece radyodan duyduğum bir sesten hep daha fazlası oldu bugüne
kadar. Kendisiyle bundan 3 sene önce bir doğum günümde, İzmir’de tanışma şansım
olmuştu ve diliyorum ki yakın zamanda tekrar karşılaşma şansı yakalayayım; aynı
zamanda kitabımı da imzalatayım. Nihat Abi’yi çalışmaya başlamadan önceki dönemlerimde; okula
giderken, herhangi bir yere yolculuk yaparken hatta çoğu zaman akşamları evde
de dinlerdim. Yayına yetişemediğim zamanlar podcastlerini indirip dinlemişliğim
de çoktur. Bu memleketi, yaptığı işi, insanları ve yemek yemeyi seven özel
insanlardandır kendisi. İnsan bir zaman sonra kendisini gerçekten bir yakını
gibi görmeye başlıyor. “Hiheheheh” diye gülüşüne her seferinde ben de gülerim, “Bir
ara verelim.” demesine her seferinde uyuz olurum, sabahları canikosu haberleri
verdiğinde mutlaka “Ümit Besen-Sigarası Yaldızlı” çalar, akaryakıta efsane bir
zam gelmişse “Sinan Özen-Öpsene Beni” dinletir bize ve hepimizin diline dolar, vs.
J -Merak etmeyin kitaba
bağlayacağım durumu. J-
O yüzden bu kitaptan beklentim çok yüksekti ve okuduğum zaman beni gerçekten
etkilemesini ister istemez bekliyordum. Beklentilerimi karşıladı mı? Evet,
kesinlikle!
Otuzbeş’i Beklerken Sunay Akın’ın özsözü ile başlıyor zaten.
Nihat Sırdar'ın radyoda yaptığı ilk programı dinleyemedim
ama ilk kitabının heyecanına tanık oluyorum. Eminim ki, o ilk programı
dinleyenler, geleceğin başarılı bir radyocusuna kulak verdiklerinin
farkındaydılar. Sırdar'ın ilk kitabını okuyanlar da, yazın dünyası için aynı
düşünceye sahip olacaklar. Elinizde tuttuğunuz "Bir Nihat Sırdar
Kitabı"
Gerçekten de kitap Nihat Sırdar’ın kendisi kadar samimi,
eğlenceli, yer yer gözleri dolduran, özel bir kitaptı. Yaş itibariyle benden
epey büyük olsa da ve anlattığı dönemler benim çocukluğumdan daha önceki dönemler olsa da okurken insanın geçmişe özlem duymaması mümkün olmuyor. Öyle
ya da böyle içinde kendinizden mutlaka bir şey buluyorsunuz. Kitap sadece onu
anlatmıyor sizi, beni, bizi anlatıyor. Okurken insan her bölümünden alıntı atmak istiyor. Tek şikâyetim çok kısa olmasıydı bir
nefeste okunacak bir kitabı uzasın, bitmesin diye okumak istemedim resmen, ona rağmen öyle gıdım gıdım okumayla bile 2 güne bitti. Çünkü elinize aldığınızda bırakmak gelmiyor içinizden. Biran önce devamını istiyorum. J
İçinizi sımsıcak yapacak, sizi geçmişe götürüp hep güldürüp
hem hüzünlendirecek, samimi bir kitap isterseniz mutlaka ama mutlaka okumanızı
tavsiye ederim. J
"Esas acı olan, artık bu ülkede ölümlerin etrafında birleşince yalnız olmadığımızı hissetmemiz. Yaşamanın pahalı, ölmenin bedava olduğu bu memlekette ümidi bile artık ölümlerin yanında arar olduk."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder